FC Barcelona-Real Madrid: El Clasico'ya tarihi bakış

Bu hafta sonu dünya futbolunun en önemli müsabakalarından biri olan Barcelona-Real Madrid maçı oynanacak.

Barcelona Katalonya bölgesinin müreffeh liman şehri. Tarih boyunca önemini korumuş; "bizim deniz" Akdeniz'in en önemli uğrak noktalarından biri olmuş. Gaudí, Picasso gibi büyük sanatçılara beşiklik etmiş. Madrid'se dünyanın dört bir yanına hükmedecek Kastillan krallığının merkezi; İberya'nın tarihî kavşağı olmuş. Bu iki, çoğu kez birbirine rağmen, birbirine karşıt iki şehrin büyük takımı Pazar günü bir kez daha karşılaşacaklar.

Zenginliğiyle İspanya'nın diğer bölgeleriyle farkı iyice açmaya başlayan ve buna paralel olarak ekonomik ve yönetsel özerkliğini büyük ölçüde arttıran Barcelona'nın takımı, bu sezon özellikle deplasmanlarda gösterdiği performansla hayal kırıklığı yarattıysa da hâlâ dünyanın en güçlü takımlarından biri. Aznar hükûmetinin 8 yıllık arasından sonra tekrar PSOE yönetimindeki bir hükûmetin yerleşik olduğu Madrid'in kraliyet takımı Real Madrid ise yeni teknik adamı Berndt Schuster önderliğinde kurulan yepyeni bir ekiple ligi lider götürüyor.

REKABET ZAMANLA ŞEKİL DEĞİŞTİRDİ
Barcelona ve Real Madrid arasındaki nefret tarihsel ve politik nedenlerle başlamış olsa bile şimdiki rekabetin daha çok malî niteliklere sahip: Reklam yapma telâşı futbol endüstrisinin bu iki devinin arasındaki rekabetin en büyük yapıtaşlarından biri hâline geldi.

İkili haftasonu bir kez daha Camp Nou’da karşı karşıya gelecekler ve bu maç iki devin şampiyonluk yarışındaki konumunu belirleyecek. Eğer Rijkaard'ın Barcelonası kendi seyircisi önünde kaybederse, Hollandalı hocanın koltuğu daha beter zangırdayacak.

Barcelona taraftarları, Real Madrid’i İspanya’yı 1939’den 1975’e dek demir yumrukla yöneten General Franco’nun rejimine benzetirken, Madrid’lilerse Katalan ekibini ayrılıkçılıkla özleştiriyor. Ancak her takımın yönetici profiline ve taraftarın geçirdiği değişime yakından bakılırsa; Kralcı-Cumhuriyetçi ayrımının zamanla silinmeye yüz tuttuğu da açıkça görülüyor.

FIGO VÂKÂSI
Daha 50’li yıllarda Di Stefano transferiyle birbirine giren iki kulüp uzun yıllar gizli düşmanlık - göstermelik dostluk ekseninde paralel hayatlarına devam etseler de yıllar sonra Luis Figo bu sakin dönemin ruhuna fatiha okudu. Önce, Nou Camp’da efsaneleşen Figo maaşının arttırılmasını istedi ve aksi hâlde Barça’yı terk edeceğini söyledi. Dedikodular başkan adayı Florentino Perez’in oyuncuyla gizlice el sıkıştığı yönündeydi. Barcelona Figo’nun blöfünü gördü ve maaşını arttırmadı, o da Haziran 2000’de Real Madrid’le el sıkıştı.

Katalanlar idol olarak belledikleri Portekizlinin bu ihânetine çok öfkelendiler ve Ekim’de Nou Camp’da oynanan maçta Figo’yu aşağılayacak her şeyi yaptılar. Karton dolarların ve meşalelerin havada uçuştuğu maçı Barcelona 2-0 kazandı.

HEM DÜŞMAN, HEM MUHTAÇ
Ancak işin içinde büyük paralar ve büyük hedefler olunca Barcelona ve Real Madrid'in birbirlerine duydukları nefret bitmek tükenmek bilmeden devam etti. İspanya'nın iç barışını bulup, müreffeh ve demokratik bir toplum olmaya yelken açmasından bu yana uzun zaman geçmesine rağmen de karşılıklı öfke tam olarak dinmiş değil. Yine de madem ki iktisadî rekabet her şeyin önüne geçer oldu; o hâlde iki kulüp, teknik adamlar, oyuncular, basın ve özellikle de iki takım taraftarları birbirlerine muhtaçlar, İspanya futbolunun onlara muhtaç olduğu gibi.

Rekabetin tarihinde şimdilik son perde bu Pazar saat 20:00'de Camp Nou Stadı'nda açılacak ve ülkemizde NTV'den naklen izlenebilecek.

Goal.com.tr

EZELİ REKABETİN VİDEOLU TARİHİ

Sayfa Linki:

Site kodu:

Forum kodu:

Benzer Haberler



Widget arak by Futbolizm