Futbolizm, catenaccio ve türevlerinden nefret eden, eskiden "güzel futbol" hastası olan, şimdilerde futboldan pek de hazzetmeyen bir adamın haber, yorum, tartışma, gezinti ve arşiv amacıyla açtığı bir blogdur... Bu futbol blogu keyfekeder ama sık güncellenir. Sosyal mesaj vermez ve fakat indiragandi-inzaghi ikilisini forvette tek geçer
Fenerbahçe'nin dünyayı sallayan transferi Roberto Carlos, ezeli rekabete erken başladı !.. "Galatasaray'a gol atmadan Fenerbahçeli olunmaz" denilen Fenerbahçe'de bu derbinin önemini çabuk kavramışa benzeyen Carlos hem ilk maçta Galatasaray'a gol atma sözü verdi hem de "Galatasaray'a alerjim var" dedi.
Roberto Carlos'un bu espirili açıklaması şimdiden bu senenin en sık gündeme gelecek ve belki de "20.45" gibi klasik olup sık sık dile getirilecek bir söz olmaya aday görünüyor.
Fenerbahçe'nin resmi internet sitesi Fenerbahce.org'da yayınlanan haber şöyle:
"Fenerbahçemizin gelenek haline getirdiği, dünya starlarına Türkiye'de Fenerbahçe forması altında futbol oynatma politikasının son örneği olan dünyaca ünlü Brezilyalı sol kanat oyuncusu Roberto Carlos, Türkiye'ye gelir gelmez ezeli rakibimiz ebedi dostumuz Galatasaray'a laf atmaktan geri kalmadı. Türkiye'deki Fenerbahçe-Galatasaray rekabetinin tüm dünya tarafından bilindiğini belirten Roberto Carlos, imza öncesi sağlık muayenesinden geçtiği Acıbadem Hastanesi'nde, doktorun "Bildiğiniz bir alerjiniz var mı?" sorusuna, "Evet. Galatasaray'a alerjim var" diyerek yanıt verdi. Sempatik ve samimi tavırlarıyla gönülleri fetheden Roberto Carlos, kendisiyle yaptığımız röportajda Fenerbahçe forması altında oynayacağı ilk maçta gol atma sözü de verdi. Haberin ayrıntıları Fenerbahçe Dergisi'nin Temmuz sayısında."
Fotbol oyununda!!! bilhassa kanat oyuncularının çizgiye kadar inerek ceza sahasına doğru yaptıkları falsolu ortalara alemde verilen isimdir.
Bu konuda fenomen olmuş isimler vardır. Beşiktaşlı Rıza Çalımbay'ın tam sürat giderken topu durdurup, yeniden gerilerek yaptığı muz ortalar dönemi için ileri bir modeli ifade etse de takipçisi olmadığı için bir gelenek haline gelememiştir.
Bir de Fenerbahçe'de sol bek oynamaya başladığı andan itibaren Ümit Özat'ın ayak dışıyla yaptığı muz ortalar vardır ki bunun da Almanya'da -Köln dolaylarında- ders olarak okutulduğu söylenir. (Ya da Ümit Özat'ın yalancısıyız !..)
Geometrik olarak ayak içiyle yapılan muz ortalarda çizgiye inilerek yapılan şekil, topun dışarıya çıkmasına tekabül edeceğinden, tam anlamıyla 0'a (Sıfır) inilmesi tavsiye edilmez.
Muz orta Maharet ister, hüner ister... Bu stille bademciğe top atabilenler zaten Türkiye'de top oynamaz