Beşiktaş'ın parası çakıl taşı mı?
Şansal Büyüka'nın Akşam Gazetesi'ndeki yazısı:
Eğer iyi yönetici isen, eğer aklın, yeteneklerin yarınları görmene yetiyorsa attığın her adımın nereye gideceğini bilecek, hesabını ona göre yapacaksın. Üstelik o adımı kendin için değil de, temsil ettiğin kurum adına yapıyorsan, sana verilen yetkiyi kullanıyorsan bir adım atmadan önce belki de bin defa düşüneceksin.
Beşiktaş Başkanı ile yönetiminin attığı yanlış adımlar, şimdi önlerine ödenmesi güç faturalar olarak çıkıyor. Beşiktaş, düşünülmeden apar-topar alınan günlük kararlar ve yanlış adımlar yüzünden hem parasal olarak milyonlarca dolarlık darbe yiyor, hem de uluslararası arenada gerçek anlamda çok ciddi prestij kayıplarına uğruyor.
BÖYLE YÖNETİM ANLAYIŞI OLUR MU?
Beşiktaş yönetiminin iki yıl önce düşünmeden, popülist bir yaklaşımla görevine son verdiği İspanyol çalıştırıcı Del Bosque’nin faturası tam 10 milyon dolar olarak geri döndü. Beşiktaş Kulübü yeni bir girişimde bulunacağını söylüyor ama bize yansıyanlara göre bu cezanın itirazı yok, bir üst mahkemesi yok, temyizi yok.
Böyle bir yönetim anlayışı olur mu? Gönderirken bu hesapları nasıl yapmazsınız, hukukçularınızla bu işleri tüm ayrıntıları ile nasıl olur tartışmazsınız? Mahkeme sürecinde “biz haklıyız, kazanıyoruz” diye önce kendinizi, sonra Beşiktaş camiasını nasıl kandırırsınız?
En önemlisi bu para Beşiktaş’ın parası değil de, kendi şirketinizin parası olsa bu kadar hesapsız kitapsız davranır mısınız? Konuya bu kadar ilgisiz kalır mısınız?
SIRADA TIGANA VAR
Şimdi bir de Tigana devrede. Adam 2008 yılı için alacağı olan tam 2 milyon 300 eurodan kendi isteği ile vazgeçiyor, ama siz adamın 150 bin eorusunu ödemeye yanaşmıyorsunuz. Tigana da bu defa 2 milyon 300 bin eorusunu almak için mahkemeye başvuruyor. Beşiktaş yönetimi, tıpkı Del Bosque işinde olduğu gibi gene “haklıyız” diyor ama görürsünüz, yarın öbür gün Tigana’nın parası da faizleri ile birlikte 4-5 milyonluk bir fatura olarak Beşiktaş’ın kapısına dayanır.
Bir başka konu: Beşiktaş’ta daha 6 aylık bir yönetim var, bu yönetimin ağır toplarından Numan Ceyhan, kendini kenara çekti işlere karışmıyor. Bir hafta önce katkıları nedeniyle Başkan’dan teşekkür alan Gülnaz Arsel bir hafta on gün sonra istifaya davet ediliyor.Yana yakıla yönetime alınan Levent Erdoğan’dan ayrılması isteniyor.
"BÖYLE LİDERLİK OLUR MU?"
Sevgili Başkan kusura bakmasın, böyle başkanlık, böyle liderlik olur mu? Ekranların karşısına topluca geçip “birlik beraberlik içindeyiz” açıklamalarına kimse inanmıyor. Altı aylık bir yönetimde bu kadar görüş ayrılığı, bu kadar sürtüşme, bu kadar iş bilmezlik olur mu? Beşiktaş’ın milyon milyon dolarları böyle çarçur edilir mi?
40 MİLYON DOLARLIK KREDİ MESELESİ
Üstelik camia, bir kamu bankasından alındığı iddia edilen ve kime gittiği tartışılan 40 milyon dolarlık kredi iddiasıyla çalkalanıyor. Ben buna kesinlikle inanmıyorum. Üstüne basa basa söylüyorum. Buna kesinlikle inanmıyorum. Başkan Yıldırım Demirören’i icraatları nedeniyle eleştirebilirsiniz, ama bu konuda haksızlık yapamazsınız. Ancak Başkan’ın bu konuda bugüne kadar sessiz kalması iddia sahiplerinin söylemlerini güçlendiriyor. Sayın Başkan kulübün internet sitesinden en kısa sürede bir açıklama yaparak, bu kredi iddialarını, dedikodularını kesin bir ifade ile “yalanlamalı.” Hem de hiç zaman yitirmeden.
BEŞİKTAŞ İYİ YÖNETİLMİYOR
Ama görünen köy kılavuz istemiyor. Beşiktaş iyi yönetilmiyor. Beşiktaş’ın milyon milyon dolarları iş bilmezlik, çokça da boşvermişlik yüzünden kaybolup gidiyor. Beyler, bu para sizin şirketinizin değil, Beşiktaş’ın milyon milyon dolarları. Sizin paranız para da, Beşiktaş’ın paraları çakıl taşı mı?
Site kodu:
Forum kodu: